Kıbrıs Adası, çağlar boyunca, tarihin her döneminde çalkantılara sahne olmuştur. Gerek stratejik konumu gerekse doğal zenginliği nedeniyle komşusu olan ülkeler tarafından zaman zaman işgal edilmiş, kurulan kentler ve zenginlikler yağmalanmış, sıkıntılı dönemler yaşanmıştır.

Tarih boyunca tüm kargaşalara ve zorluklara rağmen Kıbrıs Adası, kendine özgü tarihi varlığından hiçbir şey kaybetmeden ve kültürünü daha da geliştirerek, zenginleştirerek günümüze gelmiştir.

 Doğu Akdeniz’de bir ada olan Kıbrıs, Sicilya ve Sardunya'dan sonra gelen üçüncü büyük adadır. 70 km kuzeyde Türkiye, 100 km doğudaki komşusu Suriye, 370 km güneyde Mısır, kuzeybatıda 950 km uzaklıkta Yunanistan ve 170 km Güneydoğu’da Lübnan ve İsrail ile komşu olarak bulunmaktadır. Kıbrıs adasının yüzölçümü 9251 km karedir. Kuzey Kıbrıs 3355 km kare Güney Kıbrıs ise 5896 km karedir.

Kıbrıs Adası 1963 ve 1974 yılları arasında, Türk ve Rum toplumlarının kültürel farklılıklarından dolayı, aralarında oluşan sürtüşme bir savaş haline dönüşmüştür. Türkiye’nin askeri müdahalesi ile 1974'de Kıbrıs Adası birbirinden ayrı iki bağımsız devlete bölünmüştür. Kuzeyde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Güneyde ise Kıbrıs Rum Yönetimi bulunmaktadır.

Kibris makro iklim sınıflandırılmasına göre "yarı kurak" olarak adlandırılan iklim kulağı arasında yer alır. Aynı zamanda bir Akdeniz adası olmasından dolay yaz mevsimi sıcak ve kurak, kış mevsiminde ilik ve az yağışlı geçer. Kıbrıs’ın yıllık ortalama hava sıcaklığı 19.0 C°'dir. Yıl boyunca en sıcak ay genellikle Temmuzdur.

Uluslararası bahar Konserleri : Kuzey Kıbrıs Müzik Dostları Derneği tarafından organize edilen Uluslararası Bahar Konserleri klasik müzik severler arasında oldukça popülerdir.

Konserler Nisan ve Mayıs aylarında düzenlenmektedir. Bellapais Manastırı’nın tarihi atmosferinde gerçekleştirilen bu konserleri kaçırmamanızı tavsiye ederiz.

 Akdeniz'in mükemmel iklimi ve sıcak insanlarıyla ünlü Kıbrıs, üç kıtayı birleştiren en güzel adalardan biri olma özelliğini aşırlardır taşıyor. İngiliz sömürgesinden kurtulduğu yıllardan sonra tam anlamıyla bir turizm cenneti olan ülke, rahatlamanız için herzeyi bünyesinde barındırıyor.

Her türlü deniz sporlarını yapabileceğiniz Kıbrıs’ta ayrıca, zengin arkeolojik kalıntıları ve tarihi güzellikleri görme fırsatı da elde edebilirsiniz. Ülke, dünyanın hiçbir yerinde rastlayamayacağınız güzelliklere sahip olmakla birlikte, 300 gün güneş ışığıyla, tertemiz ve essiz sahilleri ve mükemmel doğasıyla tam bir cennet.

9000 Yıllık Tarihi Kalıntılar ve Müzeler

Adamız yüzyıllar boyunca üzerinde kurulan değişik uygarlıkların biriktiği zengin bir tarihi ve mimari mirasa sahiptir.

Batıda Soli ve Vuni'den Lefkoşa’daki Arap Ahmet camisine, Magosa'daki Salamis ‘ten Doğu’daki Apostolos Andreas Manastırı’na, 9000 yıllık uygarlığın izlerine her yerde rastlamak mümkündür.

Kıbrıs' ta Avrupa ve yerli malların yansıra Kıbrıs’ın kendine özgü el sanatlarını da TL. karşılığı bulabilirsiniz.

Satıcıların konuksever ve hoşsohbetli olması alışverişi çok zevkli yapmaktadır.

Türk bebekleri, nargileler ve tavla setleri kolayca bulunabilir. Altın mücevher, deri elbiseler ve kumaşlar oldukça ucuz fiyatlarla satılmaktadır. Fiyatlar genelde sabittir ve pazarlık yapılmaz.

 Ev sahipliği yaptığı bunca kültürlerden süzülmüş birikimlerle Kibris mutfağı, doğu ve bati lezzetlerinin sentezine ulaşmış ve bir "Oriental" ekol olmuştur.

Kibris mutfaklarında et, deniz ürünleri, sebze ve meyve günlük ve taze tüketilir.

Aksam sofralarında, ana yemekten önce yirmiye yakın çeşidiyle "ordövr" ve mezeler sunulur.

Gece hayatı Çarşamba, Cuma, Cumartesi geceleri son derece hareketlidir. Özellikle havaların ısınmasıyla, ki bu Nisan ayı itibariyle baslar, gece hayati son derece hareketli bir hal alır.

Gece hataının İstanbul, Ankara, İzmir, Bodrum, Marmaris, Çeşme gibi yerlerle kıyaslandığı takdirde çok pahalı olmadığını söyleyebiliriz.